Matematik tarihinden bir örnek, yapay zekanın güvenilirliği hakkındaki görüşlerin nasıl hızla değişmeye başlayabileceğini göstermektedir.

Ulusal sınırlara bölünmüş bir dünyanın haritasını hayal edin. Her ülkeyi, artı denizi, aynı renklere dokunmadan kaç renk doldurmanız gerekiyor?
Cevap dört – gerçekten, haritanız nasıl görünse de, dört renk her zaman yeterli olacaktır. Ancak bunu kanıtlamak matematikte bir şema gerektiriyordu. Dört renk teoremi, bilindiği gibi, bir bilgisayar kullanılarak kanıtlanan ilk büyük sonuçtu. 1976 kanıtı, sorunu her biri yazılım tarafından kontrol edilen birkaç bin harita düzenlemesine indirdi.
O zamanlar birçok matematikçi koldaydı. Kanıtın çekirdeği bilinmeyen bir makinenin arkasına saklanıyorsa, bir şey nasıl kanıtlanabilir? Belki de bu geri dönüş nedeniyle, bilgisayar destekli kanıtlar azınlık arayışı olarak kaldı.
Ama bu değişmeye başlıyor olabilir. “AI matematik yapma şeklimizi tamamen değiştirmek üzereyken” rapor ettiğimiz gibi, en yeni nesil yapay zeka bu argümanı kafasına çeviriyor. Neden savunucularına sormak, kusurlu insanların matematiğine, varsayımları ve kısayollarıyla, bir kanıtın doğrulanmasını bir makineye çevirebileceğimiz zamana güvenmeli miyiz?
Matematikte yapay zeka üzerinde öfkelenen argüman, toplumun karşılaştığı daha büyük bir sorunun mikro kozmosudur.
Doğal olarak, herkes bu öneriyi kabul etmiyor. Ve yapay zekanın matematikte kullanımı konusunda öfkelenen argüman, toplumun karşılaştığı daha büyük bir sorunun mikro kozmosudur: bir makinenin devralmasına izin vermek ne zaman uygundur? Teknoloji firmaları, AI ajanlarının faturalar işlemekten tatil rezervasyonu için sıradan görevleri üstlenerek horozları kaldıracağına giderek daha fazla umut vericidir. Ancak, günümüzü çalıştırmalarına izin vermeye çalıştığımızda (bkz. “” Parlaklık ve Hayal kırıklığı Flaşları ‘: Bir AI ajanının günümü çalıştırmasına izin veriyorum”), bu ajanların henüz tamamen işte olmadığını gördük.
Kredi kartlarınızı veya şifrenizi opak bir AI’ya teslim ederek kontrolü bırakmak, dört renk kanıtı ile aynı rahatsızlık duygusu yaratır. Ancak şimdi, artık bir haritada boyamıyoruz, ancak yeni bölgeyi araştırırken kenarlarını bulmaya çalışıyoruz. Makinelere güvenebileceğimize dair kanıtlar bizi ufukta bekliyor mu yoksa sadece “burada ejderhalar” ın dijital bir versiyonu var mı?



