CEİD

Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.

TÜRKİYE'DE KATILIMCI DEMOKRASİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ:
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN İZLENMESİ PROJESİ

Antalya’da halk 2026’dan itibaren kısa süreli kiralamalara sınır getirilmesini istiyor

Antalya’da sokaklar yazın kalabalık, kışın sessiz. Şehir nefesini turizmle alıyor, barınmayla veriyor. Fakat son yıllarda kısa süreli kiralamalar bu ritmi bozdu; binaların ışıkları yanıyor, komşuluklar sönüyor.

Ev sahipleri platformlarda ilan açıyor, turistler birkaç gece kalıp gidiyor. Kentin bazı mahallelerinde kiralar uçuyor, uzun dönemli kiracılar kaçıyor. Bu yüzden giderek daha çok sakin, 2026’dan itibaren net sınırlar istiyor.

“Artık ev bulmak zor, mahallemde sürekli bavul sesleri var,” diyor Konyaaltı’ndan Ayşe K. Bir başka esnaf, “Turist canlılığı güzel, ama her kapı otel gibi olmasın,” diye ekliyor.

Talebin arka planı

Antalya’da turizm rekoru, barınma krizi ile çarpışıyor. Kısa süreli kiralamalar hem kayıt dışı geliri hem de kira enflasyonunu körüklüyor. 2023 sonunda çıkan ulusal düzenleme lisans ve tabela şartları getirdi; yine de yerelde uygulama eksik, denetim dağınık.

Bazı mahalleler turistik dönüşüme, bazıları sessiz gecelere ihtiyaç duyuyor. Bu dengesizlik, 2026 için bölgesel ve zaman temelli kısıtlara yönelik bir toplumsal talep oluşturuyor.

Öne çıkan talepler

Vatandaşların dillendirdiği başlıca öneriler, belediye masalarında giderek daha yüksek sesle konuşuluyor:

    • Yıllık konut başına en fazla 90-120 gün kısa süreli kiralama hakkı; turistik akslarda kısmi istisna

Sektör ne diyor?

Turizmciler, “Kentin marka değerini koruyacak bir çerçeve şart; tam yasak değil, akıllı sınır gerekli,” diyor. Bazı ev sahipleri, “Evimi tamamen kapat demeyin; net kriter koyun, vergimi de ödeyeyim,” diye konuşuyor.

Bir konut politikası uzmanı ise uyarıyor: “Sınırlar tek başına yetmez; uzun dönemli kira arzını teşvik eden paketlerle beraber yürümeli. Aksi halde piyasa kaçak kanallar bulur.”

Karşılaştırma: bugün ve 2026 için önerilen çerçeve

Kriter Bugün 2026 için talep edilen
Yıllık gün sınırı Sınır yok 90–120 gün tavanı
Lisans Merkezi izin çerçevesi Belediye kotası + bölgesel ruhsat
Yapı tipi Genel kullanım Apartmanlarda kat maliklerinin çoğunluk onayı
Vergi Beyan ve mevcut vergiler Ek turizm payı + konaklama vergisi entegrasyonu
Veri paylaşımı Kısmi bildirim Anlık platform–belediye entegrasyonu
Denetim Şikâyet bazlı Proaktif saha denetimi ve caydırıcı cezalar

Tablo, kentin istediği dengeyi net biçimde özetliyor: Tam yasak değil, ölçülü kısıt ve sıkı denetim.

Mahalle ölçeğinde denge

Lara, Kaleiçi, Konyaaltı gibi sıcak noktalarda sınırlı kontenjan, Kepez gibi iç kesimlerde daha koruyucu kurallar isteniyor. Gürültü ve güvenlik için “sessiz saatler”, kalabalık evlere kişi başı üst sınır gündemde.

“Çocuğum uyurken valiz tekeri gıcırtısı istemiyorum,” diyor Muratpaşa’da bir anne. Buna karşılık bir kafeci, “Akşam 11’den sonra müzik kapat dersen, esnaf da biter,” diye serzenişte bulunuyor. Kent, yaşamla turizmi aynı masada uzlaştırmanın yolunu arıyor.

Ekonomi, konut ve turizm aklı

Kısıtlama talebi turisti kentten kovmak değil; kontrolsüz arzın kira şokunu azaltması. Uzun dönemli kiralamaya dönen dairelerin fiyatları yumuşayabilir, yerli hane için erişilebilirlik artabilir. Aynı zamanda kayıt dışı kayıplar azalır, belediye gelirleri güçlenir.

Turizm tarafında orta vadede daha kaliteli konaklama karması ve mahalle huzuru hedefleniyor. “Az ama iyi” yaklaşımı, destinasyonun sürdürülebilir markasını besleyebilir.

2026’ya giden yol haritası

Belediye ve merkezi idare arasında veri köprüsü kurulmalı. Platformlar anlık paylaşım yapmalı; sahada QR kodlu lisans etiketleri zorunlu olmalı. Bina yönetimlerinin dijital onay sistemi, apartman içi rızayı somutlaştırmalı.

Yetkililer üç aşamalı bir takvimden bahsediyor: 2025’te pilot mahalleler, 2026’da tüm kentte yaygınlaştırma, 2027’de etki değerlendirmesi. “Ölç, uygula, tekrar ölç,” diyor bir şehir plancısı; “Yan etkileri hızlı düzeltelim.”

Son söz yerine

Antalya, turizmle büyüyen ama komşulukla yaşayan bir şehir. Kısa süreli kiralamalara akıllı sınır, ne turisti ne yerliyi kaybetmek istemeyen bir uzlaşma. “Evime huzur, kentine bereket,” diyor bir esnaf; “İkisi de mümkün,” diye ekliyor. Şimdi mesele, sözü kurala, kuralı hayata dönüştürmek.