Massachusetts Amherst Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir araştırmaya göre, Flint, Michigan’daki su krizinin ulusal öfke ve federal incelemeye yol açmasının ardından ABD’deki kamu su sistemlerinin şüpheli şekilde yuvarlanmış kurşun seviyeleri bildirme olasılığı çok daha düşüktü.
Araştırma, son sayısında ilk makale olarak yayımlandı. Amerikan Ekonomik İncelemesi: İçgörülerbildirilen rakamlarda doğal yuvarlama ile potansiyel “eşik manipülasyonu” arasında ayrım yapmak için yeni istatistiksel yöntemler sunar.
UMass Amherst’te kaynak ekonomisi yardımcı doçenti Tihitina Andarge, “Mevcut yöntemler yuvarlamada hata yaparak manipülasyona yol açabilir” diye açıklıyor. “Yaklaşımımız ikisini ayırmamızı sağlıyor.”
Andarge, UMass Amherst’te kaynak ekonomisi profesörü David A. Keiser, California Üniversitesi’nden Dalia Ghanem, Davis ve Ohio Eyalet Üniversitesi’nden Gabriel E. Lade, Güvenli İçme Suyu Yasası’nın önemli bir hükmü olan Kurşun ve Bakır Kuralı kapsamında su sistemlerinin 2011’den 2020’ye kadar kurşun konsantrasyonlarını nasıl bildirdiğini analiz etti. Kural, sistemlerin su numunelerindeki kurşun konsantrasyonlarının yüzde 90’lık kısmının ek izleme, iyileştirme ve kamuya bildirimi tetikleyebilecek federal eşikleri aşıp aşmadığını belirlemesini gerektiriyor.
Çevre Koruma Ajansı (EPA), ülke çapındaki yaklaşık 50.000 su sisteminden alınan, kendi bildirdiği rakamlara güveniyor. Kurşun seviyelerinin litre başına 0,005 miligramın üzerinde olduğu bildirilen sistemler sık sık testlere devam etmeli, 0,015’in üzerinde olanlar ise maliyetli düzeltici adımlar atmalı ve kamuoyunu bilgilendirmelidir. Bu, sistemlerin eşik değerlerin hemen altındaki değerleri raporlaması için bir teşvik yaratır.
Çalışma, Flint krizinin 2016’da olağanüstü hal ilan etmesinden önce, orta ölçekli sistemlerin yaklaşık %3’ünün ve küçük sistemlerin yaklaşık %0,5’inin, kurşun konsantrasyonlarının tam olarak federal eşiğe yuvarlandığını bildirdiğini ortaya çıkardı; araştırmacılar, bu durumun istatistiksel olarak şans eseri oluşmasının muhtemel olmadığını söylüyor. Flint’ten sonra bu şüpheli kümeler neredeyse tamamen ortadan kalktı ve raporlanan veriler, beklenen dağılımlara daha yakın bir şekilde uyumlu hale geldi.
Andarge, küçük su sistemleri arasında bu modelin Alabama’da yoğunlaştığını, orta ölçekli sistemlerde ise daha küçük ölçekte de olsa ülke genelinde ortaya çıktığını belirtiyor.
Binlerce kişinin tehlikeli kurşun seviyelerine maruz kalmasına neden olan Flint krizi, ülke çapında kamunun ve düzenleyici kurumların su güvenliğine olan ilgisini artırdı. EPA, düşük riskli evlerden numune alma veya toplama prosedürlerini manipüle etme gibi şüpheli test uygulamalarını caydıran yeni bir kılavuz yayınladı.
Keizer, “İçme suyu sistemlerimizin kurşun konsantrasyonlarını ölçmek için doğru yolları takip ettiğinden emin olmak istiyoruz, böylece insanlar ihtiyaç duyduklarında düzeltici eylemlerde bulunabilirler” diyor.
Çalışmada kasıtlı dolandırıcılık iddiası bulunmasa da, ABD’nin içme suyu kalitesini izleme yöntemindeki zayıf noktalara işaret ediliyor. Yazarlar, sürekli gözetim olmadan bazı sistemlerin yine kurşun risklerini küçümseme teşvikleriyle karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıyor.
EPA, 2021 ve 2024’te ABD nüfusunun %90’ından fazlasını kapsayan Kurşun ve Bakır Kuralını revize etti. Kurşuna maruz kalma, düşük seviyelerde bile çocuklarda gelişimsel gecikmelerle ve yetişkinlerde kardiyovasküler sorunlarla ilişkilendirildi.
Keizer, yeni istatistiksel yöntemlerin, hava kalitesinin izlenmesi ve akademik testler de dahil olmak üzere, eşik manipülasyonunun endişe verici olduğu diğer alanlara da uygulanabileceğini ekliyor.



