CEİD

Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.

TÜRKİYE'DE KATILIMCI DEMOKRASİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ:
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN İZLENMESİ PROJESİ

Çalışma, Samanyolu’nun karanlık madde yok oluşundan dolayı gama ışını fazlalığını gösterdiğini gösteriyor

Yeni araştırmalar, karanlık maddenin galaksimizde önceden düşünülenden farklı bir dağılıma sahip olduğunu gösteriyor ve bu, karanlık maddenin Samanyolu’nun merkezinde gözlemlenen gama ışını fazlalığının potansiyel kaynağı olma durumunu ilerletiyor. Yüksek çözünürlüklü simülasyonlar, iç galaksideki karanlık madde dağılımının küresel değil, düzleştirilmiş ve asimetrik olduğunu ortaya koyuyor. Bulgular, gama ışını fazlasının karanlık maddenin yok olmasından kaynaklandığı teorisini doğruluyor.

Bilim adamları uzun süredir bu ışınların kaynağının karanlık madde yok oluşu olduğundan şüpheleniyorlardı, ancak ışınların uzaysal yayılımı, tahmin ettikleri karanlık madde düzeniyle eşleşmedi. Başka bir teori ise antik milisaniyelik pulsarların ışınları üretebileceğini öne sürüyor.

Yayınlanan yeni çalışma için Fiziksel İnceleme Mektuplarıaraştırmacılar Samanyolu benzeri galaksilerin oluşumunu Dünya’nın kozmik mahallesindekilere benzer çevresel koşullar altında modellediler ve böylece gerçek şeye güçlü benzerlik gösteren simüle edilmiş Samanyolu benzeri galaksileri yeniden ürettiler.

Karanlık maddenin Galaktik Merkez’den dışarıya doğru yayılmadığını, bunun yerine yıldızlarınkine benzer şekilde organize edildiğini, yani karanlık maddenin de aşırı gama ışınlarını eşit derecede üretmiş olabileceği anlamına geldiğini buldular.

Leibniz Potsdam Astrofizik Enstitüsü’nden (AIP) Noam Libeskind, “FERMI uzay teleskobu galaktik merkeze işaret ettiğinde sonuçlar şaşırtıcıydı. Teleskop, evrendeki en enerjik ışık türü olan çok fazla gama ışını ölçtü. Dünyanın dört bir yanındaki gökbilimciler şaşkına döndü ve sözde ‘gama ışını fazlalığını’ açıklamak için birbiriyle yarışan teoriler yağmaya başladı.”

Uzun tartışmalardan sonra iki fikir öne çıktı: ya bu gama ışınları milisaniyelik pulsarların (saniyede binlerce kez dönen ultra yoğun nötron yıldızları) ya da karanlık madde parçacıklarının birbirine çarpıp yok olmasının sonucuydu. Her iki teorinin de sakıncaları var. Bununla birlikte, İsrail’deki İbrani Üniversitesi ve ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi ile işbirliği yapan AIP’deki bilim adamlarının sunduğu yeni sonuçlar, bu soruna yeni bir ışık tuttu ve gama ışını fazlalığının karanlık madde yok oluşundan kaynaklandığı teorisini etkili bir şekilde doğruladı.

Samanyolu galaksisinin, etrafındaki karanlık maddeyle dolu küresel bir bölge olan karanlık madde halesi adı verilen bir bölgede yaşadığı uzun zamandır biliniyor. Ancak bu halenin ne ölçüde küresel veya elipsoidal olduğu takdir edilmemiştir.

Makalenin başyazarı Moorits Muru şöyle diyor: “Samanyolu ve onun karanlık madde halesinin simülasyonlarını analiz ettik ve bu bölgedeki düzleşmenin, gama ışını fazlasının karanlık madde parçacıklarının kendi kendini yok etmesinden kaynaklandığını açıklamak için yeterli olduğunu bulduk. Bu hesaplamalar, (kendi kendini yok edebilen) karanlık madde parçacıklarının avlanmasının teşvik edilmesi gerektiğini ve bizi bu parçacıkların gizemli doğasını anlamaya bir adım daha yaklaştırması gerektiğini gösteriyor.”

Yorum yapın