Yetmiş yıllık akademik yayıncılığı takip eden ve küresel teknolojik durumda dikkate değer bir tersine dönüşü ortaya koyan yeni ve kapsamlı bir çalışmaya göre, ABD uzaktan algılama araştırmalarında Çin’in çok gerisinde kalıyor.
Çin şu anda bu kritik alandaki tüm hakemli dergi yayınlarının neredeyse yarısını oluştururken, Amerika’nın çıktısı tek haneli rakamlara düştü.
Araştırmanın baş yazarı Debra Laefer, “Bu, yakın tarihte küresel teknolojik liderlikte yaşanan en önemli değişimlerden birini temsil ediyor” dedi. Laefer, NYU Tandon İnşaat ve Kent Mühendisliği profesörü ve Tandon Kent Bilimi + İlerleme Merkezi’nin öğretim üyesidir.
Dergide yayınlandı GeomatikAraştırma, Çin’in 1960’lardan 1990’lara kadar neredeyse hiç var olmamasından 2023 yılına kadar uzaktan algılama yayınlarının %47’sine yükseldiğini, ABD’nin ise 1960’larda araştırmaların %88’ini üretirken bugün yalnızca %9’una düştüğünü belgelemek için 1961 ile 2023 arasında yayınlanan 126.000’den fazla makaleyi analiz etti.
Lazer tarama, görüntü ve yerden, havadan ve hatta uzaydan hiperspektral görüntüler gibi teknolojileri kullanarak uzaktan bilgi toplama bilimi olan uzaktan algılama, otonom araçlardan iklim izleme ve ulusal güvenliğe kadar kritik uygulamaların temelini oluşturur.
Küresel pazarın değeri 2022’de 452 milyar dolar olarak gerçekleşti ve 2030’a kadar 1,44 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor; bu da bu alandaki liderliği ekonomik rekabet gücü için vazgeçilmez kılıyor. Laefer, bu alanda teknik uzmanlığı ve finansmanı kimin yönlendirdiğini anlamanın “ulusal ve uluslararası öneme sahip olduğunu, çünkü bunların fikri mülkiyet üretimiyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu ve bunu verilerimizde de gösterdiğini” vurguladı.
Araştırma, uzaktan algılama biliminin katlanarak büyüdüğünü, 1960’larda yılda yaklaşık bir düzine makaleden 2023’e kadar yılda 13.000’in üzerine çıktığını, bu da genel bilimsel yayıncılık eğilimlerini çok geride bırakan bin kat bir artış olduğunu ortaya koyuyor.
Laefer ve ortak yazar Jingru Hua (o zamanlar NYU Veri Bilimi Merkezi’nde yüksek lisans öğrencisiydi) bu artışı azalan ekipman maliyetlerine, daha fazla küresel katılıma, yalnızca dijital yayıncılığa ve en önemlisi makine öğrenimi ve derin öğrenme gibi yapay zeka tekniklerinin benimsenmesine bağlıyor.
Amerika’nın rekabet edebilirliği açısından belki de en dikkate değer olan araştırma, ulusal finansman ile yayın çıktısı arasında mükemmele yakın bir korelasyon olduğunu gösteriyor. Çin Ulusal Doğa Bilimleri Vakfı, 2021 ile 2023 arasında yayınlanan uzaktan algılama makalelerinin %53’ünden fazlasının finansmanında yer alırken, ABD kurumlarının yalnızca %5’i kredilendirildi.
Çalışma, yalnızca iki Amerikan kuruluşu olan NASA ve Ulusal Bilim Vakfı (NSF) ile karşılaştırıldığında, son yıllarda en iyi on küresel fon sağlayıcı arasında altı Çinli finansman kuruluşunun bulunduğunu tespit etti. Bir zamanlar 1990’lar boyunca yayınların %50’sinde baskın fon sağlayıcı olan NASA, Çin finansman kuruluşları tarafından büyük ölçüde geride bırakıldı. Özellikle NSF’nin geomatik (coğrafi verileri toplama ve analiz etme bilimi) veya jeodezi (Dünya’nın şeklini ve üzerindeki konumlarını ölçme bilimi) için özel olarak ayrılmış bölümleri yoktur.
Çin’in araştırma hakimiyeti fikri mülkiyet üretimine de uzanıyor. Çalışmada yer alan patent verilerine göre Çin, artık dünya genelinde yapılan uzaktan algılama patentlerinin çoğunluğunu oluşturuyor. 2021’den 2023’e kadar sadece üç yıl içinde, dünya çapında “uzaktan algılama” içeren 43.000’den fazla patent başvurusu yapıldı; açık çoğunluktan Çin sorumluydu; ABD’nin neredeyse tam hakimiyete sahip olduğu 20. yüzyılın sonlarından dramatik bir tersine dönüş.
Araştırmacıların yayın başlıklarına ilişkin analizi, gelişen teknolojik öncelikleri ortaya koyuyor. İlk onyıllar ağırlıklı olarak uydu görüntülerine odaklandı, ancak son yıllarda yapay zeka tekniklerinde patlayıcı bir büyüme görülüyor ve artık yayın başlıklarında “derin öğrenme” ve “makine öğrenimi” gibi terimler hakim oluyor. Bu tekniklerden bahseden makalelerin sayısı katlanarak arttı ve 2023 yılına kadar 80.000’in üzerinde yayına ulaştı.
Bulguların teknolojik rekabet gücü üzerinde etkileri var. Uzaktan algılama yetenekleri, ekonomik ve ticari uygulamalar için önemli alanlar olan artırılmış gerçeklik, otonom navigasyon ve dijital ikizler gibi yeni ortaya çıkan teknolojilerin temelini oluşturuyor. Çin’in devam eden yatırımları ve alanın ticari değerinin 2030 yılına kadar üç katına çıkması beklenen çalışma, bu önemli teknolojik alandaki değişimleri anlamak için bir temel oluşturuyor.



