Son yıllarda teknoloji dünyası yalnızca inovasyonla değil, jeopolitik gerilimlerle de şekilleniyor. Özellikle yarı iletkenler yani çipler, artık akıllı telefonlardan otomobillere, yapay zekâdan savunma sistemlerine kadar her alanda kritik öneme sahip.
ABD ile Çin arasındaki rekabet, bu stratejik ürün üzerinde yoğunlaşıyor. Ve şimdi Pekin’den gelen yeni bir karar, dünya çapında şok etkisi yarattı: Çin yönetimi, ABD’nin baskılarına karşılık olarak dünyanın lider çip üreticilerinden birini doğrudan hedef aldı.
Misillemenin arka planı
Washington yönetimi son dönemde, Çin’in gelişmiş çiplere erişimini kısıtlamak için ihracat yasakları ve ambargolar uygulamıştı. Özellikle yapay zekâ ve kuantum bilgisayar teknolojilerinde kullanılabilecek yüksek performanslı çiplerin Çin’e satışına sınırlamalar getirilmişti.
Buna karşılık Pekin, stratejik bir karşı hamle yaparak ABD’nin en güçlü şirketlerinden birine yönelik önlemlerini açıkladı. Böylece teknoloji savaşı yeni bir boyuta taşındı.
“Bu artık sadece ticaret savaşı değil, küresel teknoloji düzeninin yeniden yazıldığı bir dönemdir,”
diyor Pekin Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler uzmanı Liu Wei.
Hedefteki dev: dünyanın çip devi
Çin’in kararının merkezinde, ABD merkezli dünyanın en büyük çip üreticilerinden biri bulunuyor. Şirketin adı resmi olarak açıklanmasa da, sektör kaynakları bunun Nvidia ya da Intel gibi yapay zekâ ve veri merkezlerinde kritik öneme sahip devlerden biri olduğunu belirtiyor.
Çin yönetimi, bu şirketin ürünlerine kamu ihalelerinde ve büyük devlet projelerinde kullanım yasağı getirdi. Ayrıca ülkedeki büyük teknoloji şirketlerine, alternatif tedarikçiler aramaları için baskı yapıldığı öğrenildi.
Küresel ekonomi için etkileri
Kararın yankıları yalnızca Çin ve ABD ile sınırlı değil. Dünya genelindeki yatırımcılar, üreticiler ve teknoloji şirketleri bu gelişmeyi dikkatle izliyor. Çünkü çipler yalnızca elektronik cihazların değil, küresel ekonominin kalbi haline gelmiş durumda.
Uzmanlara göre bu kararın üç büyük sonucu olabilir:
-
Çin, yerli üretimi hızlandıracak. Son yıllarda milyarlarca dolarlık yatırım yapılan Çinli yarı iletken firmaları, bu yasaklarla birlikte daha fazla devlet desteği görebilir.
-
ABD şirketleri büyük kayıp yaşayabilir. Çin, en büyük müşteri pazarlarından biri olduğu için satışlarda milyarlarca dolarlık düşüş yaşanabilir.
-
Küresel tedarik zinciri sarsılabilir. Çip üretimi zaten pandemi sonrası zor durumdayken, yeni kısıtlamalar fiyatları artırabilir ve kıtlık riskini büyütebilir.
Çin’in stratejisi: bağımsızlık ve hız
Çin yıllardır yarı iletken alanında dışa bağımlılığını azaltmak için yatırım yapıyor. Ancak en gelişmiş teknolojiler hâlâ ABD, Güney Kore, Tayvan ve Japonya gibi ülkelerin kontrolünde.
Bu son misilleme, Pekin’in “kendi kendine yeten bir ekosistem” yaratma çabasını daha da hızlandırabilir. Çinli firmalar, devlet desteğiyle yeni nesil çip tasarımları üzerinde çalışıyor. Ayrıca Rusya, Orta Doğu ve Güneydoğu Asya’daki partnerlerle işbirliklerini artırarak Batı merkezli sistemin dışında alternatif bir tedarik zinciri kurmaya yöneliyor.
ABD’nin tepkisi ne olacak?
Washington’un cevabı merakla bekleniyor. ABD yönetimi daha önce Huawei ve TikTok gibi Çinli teknoloji devlerine karşı sert önlemler almıştı. Şimdi ise Amerikan şirketlerinin doğrudan hedef alınması, iki ülke arasındaki gerginliği yeni bir seviyeye taşıyor.
Beyaz Saray’dan gelen ilk açıklamalarda, Çin’in kararının “küresel rekabet kurallarına aykırı” olduğu savunuldu. Ancak uzmanlar, her iki tarafın da geri adım atmaya niyetli olmadığını düşünüyor.
Önümüzdeki dönemde bizi ne bekliyor?
Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki bu mücadele, aslında yalnızca ticari değil. Bu aynı zamanda yapay zekâ, savunma teknolojileri ve uzay araştırmaları gibi alanlarda liderlik yarışı.
Çin’in attığı bu son adım, ABD’nin kısıtlamalarına doğrudan bir cevap niteliğinde. Ve görünen o ki, bu gerilim yakın zamanda dinecek gibi değil.
Şimdi herkesin aklında aynı soru var: Teknoloji alanında başlayan bu savaş, küresel ekonomiyi hangi noktaya sürükleyecek?



