Pasifik Okyanusu’nda 9000 metreden daha derin gizlenen yaratıklar, besinlerini şaşırtıcı bir kaynaktan alıyor

Derin deniz ortamına kısmen deniz tüpü solucanları hakimdir
Tektonik plaka çarpışmalarından kimyasallarla beslenen ekosistemler, kuzey-batı Pasifik Okyanusu yüzeyinin 9500 metreden fazla bulunmuştur.
Sanya’daki Çin Bilimler Akademisi’nde Mengran Du, “Esneklikleri ve güzellikleri beni huşu içinde bıraktı” diyor. “Hendekte narin çiçekler gibi açılan kan kırmızısı dokunaçları, sert, ezici karanlığın çarpıcı bir meydan okuması.”
Du ve meslektaşları, 8 Temmuz ve 17 Ağustos 2024 arasında, Kuril-Kamchatka hendekinin 2500 kilometresini ve Aleutian hendisinin batı kısımlarını 5800 ila 9533 metre arasında değişen derinliklerde keşfederek 24 dalış tamamladılar. 6000 metreden daha derin dondurucu bir alan olan Hadal Bölgesi, ışıktan yoksundur ve ezici basınçlara sahiptir.
Oradaki hayat Hadal Biyosfer olarak adlandırılır. Fotosentez yoluyla yaratılan yüzeyden inen besin maddelerinden enerji hasat ederek veya kimyasalların enerji kaynağı olduğu kemosentez ile hayatta kalır.
Dalışlar sırasında toplanan taksonomik ve genetik veriler, hadal bölgedeki çok fazla yaşamın hidrojen sülfür ve metan gibi sıvılar ve gaz olarak salınan bileşikler kullandığını, tektonik plakalar birbirinden altına kaydırıldığında oluşturulan fay hatlarından sızdığını ortaya koydu.
Du, “Gelişen kemosentez temelli toplulukları 9533 metre şaşırtıcı bir derinlikte keşfettik” diyor. Bunlar dalışların 19’unda bulundu ve ne kadar yaygın olduklarını gösterdi.
Kemosentetik topluluklara, Siboglinid Polychaetes adı verilen çift kabuklu yumuşakçalar ve deniz tüpü solucanları hakimdir. Bazıları kilometre boyunca uzanan binlerce bireysel hayvandan oluşuyordu.

Ayrıca çok fazla çift molluss var
Du, bu yaratıkların çoğunun temel bir özelliği, güneşten ziyade kimyasal enerjiye güvenmeleridir. “Deniz salatalıkları ve amphipodlar et cetera gibi diğer yaşam daha da fazla derinlikte yaşıyor olsa da, hayatta kalmak için enerji üretmek için hidrojen sülfür gibi kimyasalları kullanamazlar, ancak organik maddeye güvenmek zorundadırlar.”
Keşifler “gezegenimizde var olduğu bilinen en derin ve en kapsamlı kemosentetik toplulukları” temsil ediyor.



