Süperhidrofobik malzemeler, düşük katı-sıvı temas alanı ve düşük yüzey enerjisi nedeniyle deniz korozyon anti-korozyon malzemeleri geliştirmek için bir strateji sunar. Bununla birlikte, mevcut süperhidrofobik anti-korozyon materyalleri genellikle zayıf mekanik stabilite ve yetersiz uzun süreli korumadan muzdariptir ve gerçek dünya ortamlarındaki pratik uygulamalarını sınırlar.
Bu zorluğu ele almak için, Çin Bilimler Akademisi (IOCAS) Oşinoloji Enstitüsü’nden Prof. Zhang Binbin liderliğindeki bir araştırma ekibi, zırhlı lastik (RTR) parçacıklarını zırhlı bir iskelet yapısı olarak kullanılarak mekanik stabilite ve uzun süreli anti-korozyon performansı ile süperhidrofobik bir kompozit kaplama geliştirdi. Bulguları yakın zamanda yayınlandı. Kimya Mühendisliği Dergisi.
Çok katmanlı kauçuk koşu izlerinin aşınmaya dayanıklı, hava dayanıklı ve yastıklama özelliklerinden esinlenerek ve birikmiş atık kauçuk lastikleriyle ilişkili kaynak atıkları, çevre kirliliği ve geri dönüşüm zorlukları ile ilgili endişelerle motive edilen, üçlü katmanlı süperhidrofobik anti-korozyon kaplama, iskelet yapısı kullanılarak bir iskelet yapısı kullanılarak tasarladılar.
Dayanıklılığını değerlendirmek için araştırmacılar, RTR zırhlı süperhidrofobik kompozit kaplamayı 1.200 döngü zımpara kağıdı aşınması, 450 bant soyma döngüsü ve 1.050 gram kum darbesine maruz bıraktılar. Kaplama, bu testler boyunca süperhidrofobikliğini korudu.
Ek olarak, elektrokimyasal empedans spektroskopisi (EIS), kaplanmış Q235 karbon çelik substratının yük transfer direncinin ve düşük frekanslı empedans modülünün yedi büyüklükte arttığını, korozyon akımı yoğunluğunun beş büyüklük sırası azaldığını ortaya koymuştur. Kaplama, 840 saat ağırlıkça% 3.5 NaCl daldırma ve 1.680 saat deniz atmosferik maruziyetinden sonra başarısızlık veya korozyon belirtisi göstermedi ve uzun süreli korozyon anti-korozyon performansını vurguladı.
Araştırmacılar, tasarlanan RTR zırhlı süperhidrofobik kaplamanın sadece kaynak geri dönüşümünü sağlamakla kalmayıp aynı zamanda oldukça aşınmaya dayanıklı ve hava koşullarına dayanıklı fonksiyonel koruyucu malzemeleri geliştirmek için yeni bir yol sağladığını belirtti.



