Mitokondriyal mutasyonlar, yaşlandıkça kadın yumurtalarında birikmiyor gibi görünüyor, bu da bundan kaçınmak için bir mekanizma geliştirmiş olabileceklerini gösteriyor.

Tüm hücreler gibi, insan yumurtaları mutasyonlara tabidir
İnsan yumurtaları belirli bir yaşa bağlı mutasyona karşı korunmuş gibi görünmektedir. Küçük bir çalışmada, araştırmacılar, kadınlar yaşlandıkça insan yumurtası hücrelerinin mitokondriyal DNA’sında mutasyonların biriktiğine dair hiçbir işaret bulamadılar, bu da bize onlarca yıl boyunca nasıl taze kalabilecekleri konusunda ipuçları verebilir.
Penn State Üniversitesi’nden Katerynna Makova, “Yaşa bağlı mutasyonları düşündüğümüzde, yaşlıların gençlerden daha fazla mutasyona sahip olduğunu düşünüyoruz” diyor. “Ama beklenti mutlaka gerçek değildir.”
Enerjinin çoğunu vücudumuzun hücrelerinin çoğuna sağlayan mitokondri, sadece annelerden çocuklarına aktarılır. Mitokondriyal DNA’daki mutasyonlar genellikle zararsız olsa da, bazen yüksek enerji ihtiyaçları göz önüne alındığında özellikle kas ve sinir hücrelerini etkileyen komplikasyonlara yol açabilirler. “Oosit (yumurta) bu stok sağlıyor” diyor Ruth Lehmann, çalışmaya katılmayan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde.
Çalışmalar, yaşlı annelerin daha fazla kromozomal mutasyona geçtiğini ve bunun mitokondriyal DNA mutasyonları arasında da meydana geldiği varsayımını sağladığını göstermiştir. Bunu incelemek için Makova ve meslektaşları, 20 ila 42 yaş arası 22 kadından toplanan 80 yumurtada yeni mutasyonları tanımlamak için bir DNA sekanslama yöntemi kullandılar.
Kadın yumurtalarındaki mitokondriyal mutasyonların aslında yaşlandıkça artmadığını buldular. Aynı şey tükürük ve kan hücrelerinde mitokondri için de geçerli değildi. Makova, “Bence mutasyon yükümüzü bir şekilde düşürmek için bir mekanizma geliştirdik, çünkü yaşamın daha sonra yeniden üretebiliriz” diyor Makova.
Araştırmacılar daha önce makak yumurtalarının mitokondriyal DNA’sındaki mutasyonların, hayvanlar yaklaşık 9 yaşına kadar, üreme asallarına kadar arttığını, daha sonra sabit kaldığını bulmuşlardı. Penn State Üniversitesi’nde de ekip üyesi Barbara Arbeithuber, “Genç kadınlara da bakmak ilginç olurdu; bu da insanlarda da böyle olabilir” diyor.

 
					 
			

