CEİD

Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.

TÜRKİYE'DE KATILIMCI DEMOKRASİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ:
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN İZLENMESİ PROJESİ

Kıyı şehirleri için kentsel esneklik için çok paydaşlı çözümler

Hızlı kentleşme ve iklim değişikliği, özellikle kıyı şehirlerinde kentsel flaş ve su basmayı yoğunlaştırıyor. Yayınlanan yeni bir çalışmada Risk bilimleriAraştırmacılar, artan zorlukları araştırıyor ve esnek ve sürdürülebilir şehirler oluşturmak için pratik çözümler sunuyor.

Ortak yazar ZRM Abdullah Kaiser, “Hızlandırılmış kentleşme ve aşırı hava olaylarının artan sıklığı karşısında, küresel Güney’deki şehirler, sellere ve su basmasına karşı giderek daha savunmasız.”

“Bangladeş’in en büyük ikinci şehir olan Chittagong, bu krizin simgesidir. Kıyı konumu, hızlı ve genellikle planlanmamış kentsel genişleme, yaşlanma altyapısı, zayıf drenaj sistemleri ve zayıf çevre yönetişimiyle birleştiğinde, şehri mevsimsel kentsel sel ve sulamaya zarar verebilir, zarar görmeye zarar verdi.”

Çalışma, temel, özel, akademik ve kar amacı gütmeyen sektörlerden paydaşlarla 48 derinlemesine, yarı yapılandırılmış görüşmelere dayanan nitel bir vaka çalışması yaklaşımı kullanılmaktadır.

Kaiser, “Araştırmamız, simülasyonlara veya büyük veri modellerine güvenmek yerine, çok yönlü nedenleri, etkileri ve tekrar eden kentsel su krizlerine olası çözümleri keşfetmek için yaşanmış deneyimler ve kurumsal bilgilerden yararlanıyor.”

Temel bulgular, yönetişim başarısızlıklarının, koordinasyonsuz mega projelerin, yetersiz atık yönetimi, doğal su kütlelerinin yok edilmesi ve yükselen deniz seviyeleri ve yoğun muson yağışları gibi iklime bağlı baskıların bileşik rolünü vurgulamaktadır. Etkiler geniş kapsamlıdır-artan ekonomik kayıp, trafik felci, halk sağlığı endişeleri, ekolojik bozulma ve savunmasız kentsel nüfusların yerinden edilmesi.

Kaiser, “Bulgularımız, kentsel taşkın esnekliğine entegre, çok korsanlı bir yaklaşıma olan ihtiyacı vurgulamaktadır. Paydaşlar sürdürülebilir kentsel drenaj sistemlerinin (SUD’ler) uygulanması, iyileştirilmiş imar ve arazi kullanım planlaması, yeşil altyapı yatırımları, çevre koruma için daha güçlü yasal çerçeveler ve kapsayıcı kentsel yönetişim gibi somut eylemler önerdi.”

“Çevre eğitimi, topluluk katılımı ve yerel politikaların sürdürülebilir kalkınma hedefleri (SDG’ler), özellikle SDG 11 (sürdürülebilir şehirler) ve SDG 13 (iklim eylemi) ile hizalanmasına da önem verildi.”

Bu araştırma, korunmasız kentsel alanları esnek, kapsayıcı ve sürdürülebilir alanlara dönüştürmeye kendini adamış politika yapıcılar, kentsel planlamacılar ve kalkınma ajansları için eyleme geçirilebilir bilgiler sunarak kıyı şehirlerinde risk, esneklik ve sürdürülebilirliğin anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır.