CEİD

Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.

TÜRKİYE'DE KATILIMCI DEMOKRASİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ:
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN İZLENMESİ PROJESİ

Küresel ısınma, Kuzey Yarımküre’deki aşırı yağış olaylarını yeniden şekillendiriyor

Küresel ısınma Dünya’nın iklimini yeniden şekillendirmeye devam ederken, yağmur ve kar gibi aşırı yağış olaylarının hem oluşumu hem de mekanizmaları derin bir dönüşümden geçiyor. Sıklık ve yoğunluktaki bu değişiklikler tarımsal güvenliği, ekosistem istikrarını ve altyapı dayanıklılığını doğrudan etkiler.

Çin Bilimler Akademisi’nin (CAS) Sincan Ekoloji ve Coğrafya Enstitüsü’nden (XIEG) Prof. Chen Yaning liderliğindeki bir araştırma ekibi, yakın zamanda farklı yağış türlerinin (sıvı ve katı) küresel ısınmaya nasıl tepki verdiğini ortaya çıkardı. Çalışmaları şu adreste yayınlanıyor: İklim Değişikliği Araştırmalarındaki Gelişmeler.

Araştırmacılar, 1950’den 2022’ye kadar olan ERA5-Land yeniden analiz verilerini kullanarak, Kuzey Yarımküre’de uzun vadeli eğilimlerin, sıcaklık hassasiyetinin ve aşırı yağış ve aşırı kar yağışının tetikleyici mekanizmalarının kapsamlı bir analizini gerçekleştirdiler.

Son yetmiş yılda aşırı yağışların yılda 0,269 mm oranında yoğunlaştığını, bu oranın yılda 0,029 mm olan aşırı kar yağışındaki artış oranından neredeyse dokuz kat daha hızlı olduğunu buldular.

Çalışma aynı zamanda yağış ve kar yağışının ısınmaya verdiği zıt tepkileri de vurguluyor. Aşırı yağışlar artan sıcaklıklarla birlikte önemli ölçüde güçlenir ve +2,27 mm/K hassasiyet gösterir.

Buna karşılık aşırı kar yağışı, özellikle orta enlemlerde (30°K–60°K) -1,63 mm/K hassasiyetle zayıflıyor. Bu sonuçlar, sıvı yağışların ısınmaya katı yağışlardan çok daha güçlü tepki verdiğini açıkça göstermektedir.

Uzaysal olarak, aşırı yağışların arttığı bölgeler artık Kuzey Yarımküre’nin %22’sini oluştururken, kar yağışının belirgin şekilde yoğunlaştığı bölgeler yalnızca %4,7’sini kaplıyor ve çoğunlukla yüksek enlem (>70°K) ve yüksek rakımlı alanlarla sınırlı.

Devam eden aşırı yağışlar küresel hidrolojik modelleri değiştiriyor. Her yıl, aşırı yağışların tüm yağışlar içindeki payı %0,038 oranında kayda değer bir oranda artarken, aşırı kar yağışlarının katkısı da her yıl %0,017 gibi daha yavaş bir hızda da olsa artıyor. Bu eğilimler, orta enlem bölgelerde sel tehlikelerini önemli ölçüde artıracak ve daha soğuk bölgelerde kırılgan ve dengesiz kar yığınlarının oluşmasına katkıda bulunacak, daha yoğun ve ani olayların hakim olduğu bir su döngüsüne işaret ediyor.

Araştırmanın ilk yazarı Li Yupeng, “Aşırı yağışlar risk yönetimi için kritik bir faktördür” dedi. “Orta enlem bölgeleri, yoğun yağışlardan kaynaklanan sel risklerini yönetmeye öncelik vermeli, yüksek enlem ve dağ bölgeleri ise karla ilgili tehlike risklerini ele almalıdır.”

Bu çalışma, küresel olarak aşırı yağış davranışını anlamak için önemli bir bilimsel temel sağlıyor ve özel iklim adaptasyonu ve afet önleme stratejilerinin geliştirilmesine olanak sağlıyor.

Yorum yapın