Avustralya’nın Queensland eyaletindeki Conway Ulusal Parkı’nda, orman korucuları beklenmedik bir keşif yaptı: devasa bir kamış kurbağası. Bu olağanüstü bulgu, yerli yaban hayatı üzerindeki etkiler nedeniyle zor bir kararı da beraberinde getirdi: ötenazi.
Beklenmedik Karşılaşma
Yaban hayatı koruma görevlisi Kylee Gray, buluş anını hâlâ unutamıyor. Yoğun yeşillik arasında fark ettiği amfibiyi kaldırdığında, ağırlığı ve boyutu onu şaşkına çevirdi.
“Kurbağayı elime aldığımda ağırlığı beni gerçekten şoke etti,” dedi Gray, Avustralya Yayın Kurumu’na (ABC) konuşurken. Bu karşılaşma, parkın ekosistem dengesine dair endişeleri anında gündeme taşıdı.
Eşi Benzeri Görülmemiş Bir Örnek
Medyanın “Toadzilla” lakabını verdiği bu kamış kurbağası, 2,7 kilogram ağırlığa ulaştı. Bu ölçüm, Guinness Dünya Rekorları’ndaki önceki örneği yaklaşık 50 gram geride bıraktı.
Tipik bir kamış kurbağasından yaklaşık altı kat daha büyük olan bu birey, olağanüstü iştahıyla dikkat çekiyordu. Uzmanlara göre bu boyuttaki bir kurbağa, ağzına sığan her şeyi yiyebiliyor.
- Ağırlık: yaklaşık 2,7 kg, şimdiye kadarki en ağır örneklerden biri
- Bulunduğu yer: Conway Ulusal Parkı, Queensland
- Lakap: Medyada “Toadzilla” olarak anılıyor
- Diyet: Böcekler, küçük sürüngenler ve bazı küçük memeliler
- Kayıt: Mevcut rekoru yaklaşık 50 gram aşıyor
İstilacı Türün Bedeli
Kamış kurbağası (Rhinella marina), Avustralya’da istilacı bir tür olarak biliniyor. 1935’te şeker kamışı tarlalarındaki böcekleri kontrol etmek için getirildi, ancak hızla doğaya yayıldı.
Bugün bu tür, yüksek üreme hızı ve toksik salgılarıyla yerli türler için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Derisindeki zehir, kertenkeleler ve yılanlar gibi yırtıcıları öldürebiliyor, gıda zincirini sarsıyor.
Dişi bireyler tek bir mevsimde 25.000 ila 35.000 yumurta bırakabiliyor. Bu verimlilik, yerli amfibiler ve küçük memeliler üzerinde baskıyı katlıyor ve hassas habitatlarda dengesizlik yaratıyor.

Ötenazi Kararı ve Sonrası
Yetkililer, türün istilacı statüsü ve söz konusu bireyin ekosisteme potansiyel etkileri nedeniyle ötenazi uygulamaya karar verdi. Bu karar, yerel biyoçeşitliliği koruma öncelikleriyle uyumlu bir çerçevede alındı.
Toadzilla, bilimsel incelemeler için Queensland Müzesi’ne devredilecek. Uzmanlar, bu örneğin büyüme biyolojisi, beslenme alışkanlıkları ve toksisite profili hakkında değerli veriler sağlayacağını umuyor.

Toplum ve Koruma Açısından Anlamı
Bu olay, istilacı türlerle mücadelenin uzun soluklu ve çok katmanlı bir süreç olduğunu hatırlatıyor. Bireysel vakalar manşet olabiliyor, ancak asıl önemli olan sistematik izleme ve hızlı müdahale.
Yerel toplulukların gözlemleri, erken uyarı sistemleri için kritik önemde. Vatandaş bilimi projeleri, raporlama ağları ve okullar için eğitim programları, istilacı tür yönetiminde etkili araçlar sunuyor.
Dengeleri Korumak
Orman korucularının aldığı zor karar, duygusal tepkiler kadar bilimsel gerçeklerle de şekilleniyor. Yerli faunanın korunması, bazen sert ama gerekli önlemler gerektirebiliyor.
Toadzilla’nın hikâyesi, biyolojik çeşitliliğin kırılganlığını ve insan kaynaklı tür taşımalarının beklenmedik sonuçlarını gözler önüne seriyor. Uzmanlar, benzer olayların önlenmesi için güçlü mevzuat ve sürekli saha çalışması öneriyor.
İleriye Bakış
Araştırmacılar, müze incelemelerinden elde edilecek bulgularla yeni yönetim stratejileri geliştirmeyi hedefliyor. Bu stratejiler, hem türün yayılımını sınırlamayı hem de yerli türlerin dayanıklılığını artırmayı amaçlıyor.
Sonuçta, tek bir dev kurbağa hikâyesi, bütün bir kıtanın ekolojik mücadelesini yansıtıyor. Doğa koruma, kamuoyu ve bilim arasındaki işbirliği güçlendikçe, hassas ekosistemler için umut da büyüyor.



