Deneyimli SpaceX mühendisi Tom Mueller tarafından kurulan Kaliforniya merkezli girişim Impulse Space, bugün, 2028 gibi erken bir tarihte aya orta büyüklükte yüklerin ulaştırılması için önerilen mimariyi açıkladı.
Bir blog yazısında Mueller, planın “ay kargo teslimat yeteneklerindeki kritik bir boşluğu” dolduracağını söyledi.
Mueller, Elon Musk’un SpaceX’inde 1 Numaralı Çalışandı ve SpaceX’in başarısının ardındaki roket bilimcisi olarak geniş çapta itibar görüyor. Uzayda hareketliliği iyileştirmenin yollarına odaklanan Impulse Space’i kurmak için 2020 yılında şirketten ayrıldı.
Impulse’un Mira uzay römorkörü, 2023 ve 2025’te alçak Dünya yörüngesinde gerçekleştirilen iki LEO Express görevinde yeteneklerini zaten gösterdi. Şirket ayrıca, yükleri daha yüksek yörüngelere gönderebilecek Helios olarak bilinen bir tekme platformu da geliştiriyor.
Mueller, “Şimdiye kadar Impulse’un misyonu Dünya’ya en yakın yörüngelerde ortaya çıktı, ancak uzaydaki hareketliliği iyileştirme çalışmalarımız sabit yörüngede bitmiyor” diye yazdı. “Bu yüzden aydan başlayarak yol haritamızın sonraki aşamalarına ilişkin ilk planlarımızdan bazılarını açıklıyoruz.”
Yol haritası, Impulse’un Helios sahnesine binecek bir Ay iniş aracının yaratılmasını öngörüyor. Yolculuğun ilk aşamasında, eşleştirilmiş yükler orta veya ağır kaldırma kapasiteli bir roketle alçak Dünya yörüngesine fırlatılacak. Daha sonra Helios, Dünya yörüngesinden alçak ay yörüngesine bir haftalık yolculuk için motorunu çalıştıracaktı. Yolculuğun son aşaması, iniş aracının Helios’tan ayrılıp ay yüzeyine inmesini gerektiriyor.
Mueller, iniş aracının ay teslimatları için pazardaki 0,5 ila 13 ton taşıma kapasitesi aralığındaki boşluğu dolduracağını söyledi. “Bu tür teslimatlar, ay arazi aracı, geziciler, iletişim aktarma sistemleri, güç jeneratörleri ve yerleşim modülleri gibi şeyleri içerebilir” diye yazdı.
Bu, bir yanda Astrobotic’in Griffin iniş aracı (625 kilogram) ve Intuitive Machines’in Nova-C iniş aracı (130 kilogram) gibi uzay araçlarıyla yapılabilecek küçük ölçekli teslimatlar ile diğer yanda SpaceX’in Starship’i (100 ton) ve Blue Origin’in Blue Moon Mark 2 (30 ton) gibi mürettebat kapasiteli iniş araçları arasında bir boşluk.
Blue Origin’in Blue Moon Mark 1 kargo iniş aracı, değeri ne olursa olsun, Mueller’in bahsettiği kütle aralığında yer alan 3 tona kadar yük taşıyacak şekilde tasarlandı. Blue Origin’in gelecek yıl aya ilk Mark 1 misyonunu başlatması bekleniyor.
Mueller, Helios’un başlangıç aşamasının “ilk uçuşun gelecek yılın sonlarına doğru yapılması planlanarak halihazırda geliştirilme aşamasında olduğunu” söyledi. Impulse ayrıca Ay’a iniş aracının motoru üzerinde de çalışmaya başladı. Mueller, bu motorun nitro ve etan çift yakıtlı yakıt kullanacağını, “uzayda Mira’da başarıyla kullanılan kombinasyonun aynısının” kullanılacağını söyledi.
Mueller, “Bu Helios ve Impulse yapımı iniş kombinasyonuyla, 2028’den başlayarak uygun maliyetli bir fiyatla yılda (iki görevde) aya 6 tona kadar yük taşıma kapasitesi sunmayı tahmin ediyoruz” diye yazdı. “Her bir Helios + iniş kombinasyonu, aya yaklaşık 3 ton kargo götürecektir.”
Mueller, Impulse’un “uzayda sürekli bir insan varlığını” desteklemek için ay teslimatı işine girdiğini ve bunun da güneş sisteminin daha derinlerine yapılacak gelecekteki görevler için bir hazırlık alanı olarak işlev görebileceğini söyledi. Ayrıca Ay’ın, Dünya’ya geri gönderilebilecek helyum-3 gibi potansiyel olarak değerli kaynaklar sunduğunu da belirtti.
Mueller, NASA ve Beyaz Saray’ın “Amerika’nın uzaydaki liderliğini sürdürmek ve genişletmek için aya insan varlığını geri getirmenin zorunlu olduğunu” açıkça ortaya koyduğunu kaydetti. Her ne kadar Mueller, NASA’nın Impulse’un sunmayı planladığı şeylerle ilgilenip ilgilenmediğini doğrudan belirtmemiş olsa da, şirketin kargo teslimat sözleşmelerinden sağlıklı bir pay almaya hak kazanması muhtemel.
Ay, Impulse Space’in hedeflediği tek Dünya dışı hedef değil. Üç yıl önce, Impulse ve Relativity Space, 2029 yılına kadar Mars’a bir iniş aracı göndermeyi amaçlayan bir ortaklığı duyurdu. Aya yapılan teslimatlar ile Mars’a yapılan teslimatlar arasındaki bağlantı, Mueller’in gelecekteki blog yazılarından birinin konusu olabilir.



