CEİD

Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.

TÜRKİYE'DE KATILIMCI DEMOKRASİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ:
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN İZLENMESİ PROJESİ

Uzaylı uygarlıkları yalnızca kozmik bir göz açıp kapayıncaya kadar tespit edilebilir

Orada kimse var mı? Muhtemelen. Çoğu yıldızın gezegenleri vardır; Şu ana kadar 6.000’den fazla ötegezegen keşfettik ve en temel istatistikler evrende sayısız potansiyel olarak yaşanabilir dünyanın varlığına işaret ediyor. Ancak uzaylı uygarlıklara dair herhangi bir kanıt kırıntısı aradığımızda şu ana kadar hiçbir şey bulamadık. Soru neden?

Alışılagelmiş fikirler var: Hayat aslında bir yolunu bulamıyor; Dünya kozmik bir hayvanat bahçesinde tutuluyor; medeniyetler bunu yapmaya güç buldukları anda kendilerini yok ederler; bazı medeniyetlerin ilk olması gerekiyor, o da biziz. Bu noktada hiçbiri gerçekten kanıtlanabilir değil ve hiçbiri özellikle tatmin edici cevaplar değil. Öyleyse neden karışıma başka bir fikir eklemiyorsunuz? Ya uzaylıları tespit edemememizin nedeni yapay zekaysa?

Bu fikir, dergiye gönderilen yeni bir makaleden geliyor. arXiv Carl Sagan’ın bazı düşüncelerini yeniden inceleyen ön baskı sunucusu. 1970’lerde Sagan, dünya dışı zeka arayışının bazı zorluklarını değerlendirdi ve bunlardan biri de “iletişim ufku” adını verdiği şeydi.

Buradaki fikir, yabancı bir uygarlık ilerledikçe teknolojisinin bizim tespit edemeyeceğimiz kadar karmaşık hale gelmesiydi. 100 ışıkyılı uzaklıktaki bir uygarlıktan gelen güçlü radyo sinyallerini tespit edebiliriz, ancak nötrino iletişimini kullanırlarsa aslında bizim için görünmez olurlar. Peki ya ışıktan daha hızlı iletişim kurmalarına olanak tanıyan yeni bir fizik varsa? Aramamız sonuçsuz kaldı.

Sagan, insan uygarlığının geçmişteki ilerleme biçimini temel alarak, bir uygarlığın gözlem sınırlarımızın dışına çıkmasının yaklaşık bin yıl alacağını hesapladı. Ancak Sagan’ın zamanından bu yana, özellikle bilgisayar teknolojisi alanında çok şey değişti.

Bu günlerde yapay zeka çok moda. Beğenin ya da beğenmeyin, yapay zeka artık günlük hayatımızın bir parçası. Yapay zekanın ilerlemesinin teknolojik bir seviyeye ulaşması oldukça muhtemel, ancak aynı zamanda bir tür yapay süper zekaya (ASI) ulaşmamız da mümkün. Önümüzdeki on yılda bir YZ ortaya çıkarsa, Dünya’daki baskın zeka haline gelecek ve biz zavallı et yığınlarının hayal edebileceğinden daha hızlı ilerlemeye devam edecek.

Bu son çalışma, teknolojinin üstel hızını hesaba katarsak ve biyolojik olmayan zekanın yaygın olduğu olasılığını dikkate alırsak, gözlem ufkunun önemli ölçüde daraldığını ileri sürüyor. On ya da yirmi kadar kısa bir süre olabilir. Eğer durum buysa, o zaman yabancı bir türü tespit etme şansımız aslında sıfırdır. Belki de Fermi’nin Büyük Sessizlik paradoksunun cevabı kozmik ölçekte Ölü İnternet Teorisidir.

Yorum yapın