CEİD

Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.

TÜRKİYE'DE KATILIMCI DEMOKRASİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ:
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN İZLENMESİ PROJESİ

2025’te canlılardan hayaletimsi bir parıltı yayıldığı görüldü

Farelerden yayılan cıvalı ışık parçacıklarının tespiti, tarımda uygulamaları olabilecek gizemli bir fenomen olan biyofotonlara ilginin artmasına neden oldu.

Canlılar “biyofoton” üretir

Bu yıl bilim insanları, farelerden yayılan ve ölümden sonra kaybolan, bedensel aurayla ilgili paranormal fikirleri anımsatan ürkütücü bir parıltı gözlemlediler. Keşif, biyofotonların temelinde yatan bilime ilginin artmasına yol açtı.

Biyofotonlar, enerji üreten mitokondri dahil canlı hücrelerdeki yapılar tarafından üretilen ultra zayıf ışık parçacıklarıdır. Araştırmacılar uzun süredir bu değişken, sönük sinyallerin peşindeydi ve bu alan, kısmen biyofotonları kızılötesi radyasyon gibi diğer ışık kaynaklarından ayırmanın ve bunların gerçek olduğunu kanıtlamanın aşırı zorluğu nedeniyle sıklıkla tartışmalıydı.

Deneysel engeller, önceki biyofoton çalışmalarının daha küçük, spesifik vücut kısımlarına odaklanma eğiliminde olduğu anlamına geliyordu. Ancak mayıs ayında Kanada’daki Calgary Üniversitesi’nden Daniel Oblak ve meslektaşları dört tüysüz farenin tüm vücudundan yayılan biyofotonları tespit etti. Fareler öldükten sonra bu biyofotonlar hızla yok oldu.

Ayrıca bir şemsiye ağacının yapraklarından yayılan biyofotonları da tespit ettiler (Heptapleurum arboricola). Bu daha kapsamlı ve dikkatli çalışma onların varlığını inkar etmeyi daha da zorlaştırdı.

Sonraki haftalarda Yeni Bilim Adamı Araştırmanın haberine göre, diğer bazı medya kuruluşları daha fazla röportaj için Oblak ve ekibiyle temasa geçti. Oblak, bu olgunun psişik bir “aura”ya benzerliğinin, yani medyumların iddia ettiği ışıltının kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığına işaret etmesinin, insanların bu çalışmaya olan ilgisini kısmen açıklamış olabileceğini söylüyor. “Arjantin’den insanlara dokunurken veya insanları iyileştirirken elinin nasıl yayıldığını araştırmamız konusunda ısrar eden bir kişi vardı.”

Ancak biyofotonların altında yatan bilim gerçektir ve Oblak, birçok bilim insanının daha ileri çalışmalar için işbirliği yapmak üzere ekibine başvurduğunu söylüyor. Önerilerden biri, bitkilerde olası biyofoton üretim mekanizmalarının araştırılmasını içeriyor; tohumların genetiğini değiştiren bir uzman, bunu belirli genleri devre dışı bırakarak ve biyofoton miktarının nasıl değişiklikler ürettiğini gözlemleyerek keşfedebileceklerini öne sürdü.

Oblak, biyofotonların tohum çimlenme süreciyle nasıl ilişkilendirildiğinin araştırılmasının tarımda da kullanım alanı bulabileceğini söylüyor. “Bir tohum örneğine bakabilir ve tohumlara dokunmadan çimlenme sürecinin her bir tohum için gerçekten gerçekleşip gerçekleşmediğini bilebilirsiniz.”

Yorum yapın