Yaygın görüş, korku hayranlarının empatiden yoksun olduğu ve adrenalin bağımlısı olduğu yönünde. Araştırmam aksini gösteriyor, diyor Coltan Yazarı

Korku hayranları onlarca yıldır aynı geniş ve kanlı fırçayla resmedildi: Başkalarının acı çekmesinden zevk alan soğuk, duygusuz, heyecan arayanlar olarak etiketlendiler. Film eleştirmenleri filmlerin hayranlarını ve yaratıcılarını şöyle tanımladılar: 13’üncü Cuma Ve Testere “çok hasta insanlar” olarak. Akademisyenler arasında bile, bazı insanların korkuyu neden sevdiğine dair yaygın açıklama, onların empatiden yoksun olmaları ya da sadece adrenalin bağımlısı olmalarıdır. Yeni kitabımda bu varsayımların tamamen yanlış olduğunu savunuyorum.
Korku hayranlarıyla ilgili en ısrarcı yanılgılardan biri, bu kadar acı çeken filmleri izlemekten keyif alabilmek için empatiden yoksun olmaları gerektiğidir. Bu iddia sezgiseldir ve yakın zamana kadar 2007’deki bir meta-analizde sunulan kanıtlarla görünüşte destekleniyordu. Ancak bir meta-analiz yalnızca özetlediği çalışmalar kadar güçlüdür. Bu durumda, zayıf tanımlanmış değişkenlere sahiplerdi. Örneğin, düşük empatiyle en güçlü ilişkiye sahip olan iki çalışma, katılımcıların işkenceden aldıkları zevki ve acımasız cinayetlerle sonuçlanan ve tatmin edici bir çözüm bulunamayan kısa klipleri inceledi. Bu ölçümler muhtemelen size korku hayranları hakkında pek bir şey söylemeyecektir, ancak sadistler hakkında size bir şeyler anlatabilir. Meta-analizin yazarları, tartışma bölümünün derinliklerinde, empati ile korkudan alınan zevk arasındaki bağlantının, bu çalışmalar kaldırıldığında ortadan kalktığını itiraf etti. Ne yazık ki bu uyarı özete yansımadı.
2024’te doğrudan korku fandomu ve empati sorununu ele alan bir dizi çalışma yayınladım. Sonuçlar çarpıcıydı. Empati ve şefkati ölçen standartlaştırılmış değerlendirmeleri kullanarak, korku hayranlarının her iki ölçümde de daha düşük seviyede olduğuna dair bir kanıt bulamadım. Hatta bazı ölçümlerde empati ve şefkat konusunda daha yüksek puanlar aldılar.
Empati bir kenara bırakılsa bile, hakim görüş, korku hayranlarının sadece adrenalin patlaması aradığını öne sürüyor. Hatta bazı eski çalışmalar bunun kanıtlarını bile gösteriyor. Ancak gerçek daha karmaşıktır.
Meslektaşlarım ve ben, korku meraklılarının hayaletli atraksiyonlardaki motivasyonlarını incelediğimizde, “adrenalin bağımlılarının” korku meraklılarının yalnızca bir alt kümesini temsil ettiğini gördük. Ayrıca korkuyu gerçekten korkutucu bulan ve korkmaktan hoşlanmayan, “beyaz parmaklılar” adını verdiğimiz bir grup da keşfettik. Araştırmamız, korkunun bu hayranlara korkularının üstesinden gelme ve kendileri hakkında bir şeyler öğrenme şansı sunduğunu gösteriyor. Ayrıca, korkuyu zor duygu ve deneyimleri işlemenin bir yolu olarak kullanan, “karanlık polisler” adını verdiğimiz bir grup da bulduk. Kurgusal korkuda bir katarsis duygusu bulurlar. Bu üç tip model, birçok korku hayranının sadece adrenalinle motive olmadığını ortaya koyuyor. Ama aralarında ortak bir özellik var.
Araştırmam, hastalıklı merak adı verilen bir kişilik özelliğinin, korku fandomunun en güçlü belirleyicisi olduğunu tespit etti. Tehlikeli, tehdit edici veya ölümle ilgili olgular hakkında bilgi arama eğilimi, korku medyasına ilgiyi artırıyor. Ve bu senin için iyi olabilir. Araştırmalar, yüksek düzeyde hastalıklı meraka sahip kişilerin gerçek krizlere karşı daha iyi hazırlıklı olduklarını ve stresli yaşam olayları sırasında daha fazla dayanıklılık gösterdiklerini gösteriyor. Görünüşe göre korku hayranları, korkutucu eğlenceler aracılığıyla korkularıyla oynarken duygusal düzenlemeyi uyguluyor olabilirler.
Kanıtlar, korku hayranlarının empatik, meraklı ve psikolojik açıdan gelişmiş olduğunu gösteriyor. Korku, insanın uyum sağlama yeteneğinin ve en derin korkularımız karşısında anlam, bağlantı bulma ve hatta büyüme konusundaki olağanüstü kapasitemizin bir kanıtıdır. Bunun farkına varmak yalnızca korku hayranlarını daha doğru bir şekilde anlamamıza yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda insan doğasına dair derin bir şeyi de aydınlatıyor.
Coltan Scrivner Morbidly Curious kitabının yazarıdır: Bir bilim adamı neden gözlerimizi başka yöne çeviremediğimizi açıklıyor



