Tıbbi araştırmalar uzun süredir kadın biyolojisine özgü hormonal ve kromozomal komplikasyonları örtbas etmeye çalışıyor. Ancak bu karmaşıklığı benimsemek herkese fayda sağlayabilir
Kadınlar sadece “küçük adamlar” değildir. Ancak yine de tıp biliminin öyleymiş gibi davranması, araştırmaları dişilerdeki karmaşık hormon döngülerinden yoksun olan erkek kemirgenler ve erkekler üzerinde odaklaması ve daha sonra bulguları kadınlara aktarması uzun zamandır uygun olmuştur. Neyse ki, son yıllarda kadın bedenleri üzerinde yapılan çalışmaların bu şekilde ihmal edilmesinin, erkeklerde olduğu kadar onlar için de işe yaramayan tedaviler üreterek kadınların sağlığına zarar verdiği yaygın bir kabul gördü.
Cinsiyet kromozomlarının bağışıklık sistemimizi nasıl şekillendirdiğini incelemek hikayeye yeni bir boyut kazandırdı; kadın bedeninin karmaşıklığını göz ardı etmek sadece kadınlara değil herkese zarar verdi (bkz. “Kadınların bağışıklık sistemleri aşırı güçlüdür ve artık nedenini biliyoruz”).
Sorunun büyük bir kısmı ortalamaların gücünden kaynaklanmaktadır. İstatistiksel araçlar bize varyasyonu düzeltme ve verilerden güçlü keşifler elde etme yeteneği verir. Ancak aşırı kullanıldığında bize öğretecek çok şeyi olan sinyalleri silerler. Kadınlar tipik olarak ortalama bir erkeğe göre daha güçlü, daha duyarlı bağışıklık sistemlerine sahiptir; örneğin aşılara daha dayanıklı tepkiler verir ve ileri yaşlarda bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan ölüm oranları daha düşüktür.
“
Kadın bedeninin karmaşıklığını göz ardı etmek sadece kadınlara değil herkese zarar verdi
“
Ancak tıbbi araştırma deneylerinde erkek ve kadın katılımcıları bir araya getirerek (kuşkusuz kadınları hiç çalışmamaktan daha iyi) antiviral ilaçlara ve yeni aşılara verilen tepkilerdeki cinsiyet farklılıkları harmanlanmış ve kaybolmuştur. Bu sonuçta ortalama bir kadının çok yüksek dozda ilaç almasına, aynı zamanda da ortalama bir erkeğe optimum tedavi için çok az ilaç verilmesine yol açabilir. Bu farklılıkların trans bireyleri nasıl etkileyebileceğine dair araştırmalar daha da az ilgi gördü.
Ancak son olarak araştırmacılar, X kromozomu ve hormonlarının bu cinsiyet farklılıklarını nasıl desteklediğini ortaya çıkarıyor ve bu çalışmadan elde edilen bilgiler, uzun süreli Kovid’den kansere kadar her şey için ve herkes için tedavileri daha iyi kişiselleştirmemize olanak tanıyacak. “Küçük adam” kavramının terk edilmesinde hepimiz fayda görüyoruz.
