Belli nedenlerden dolayı bir kara deliğin içinin neye benzediğini bilmiyoruz. Ancak teorik fizik sayesinde, eğer Einstein’ın yerçekimi teorisi ve kuantum mekaniği kuralları doğruysa içinin nasıl görünmesi gerektiğini sorabiliriz. Dergide yeni bir çalışma yayınlandı Fiziksel İnceleme Mektupları tam olarak bunu, derinden dolaşmış (kuantum kurallarıyla birbirine bağlanmış) iki kara deliğe odaklanarak yaptı.
İç mekanın haritalanması
ABD’li ve Arjantinli bilim adamlarının yaptığı araştırma, teorik olarak iki nesne arasındaki ortak iç uzayın (onları birbirine bağlayan solucan deliğinin) haritasını çıkardı. Tipik, dağınık ve birbirine dolanmış bir çift için iç mekanın bilim kurgunun pürüzsüz tüneli olmadığını buldular.
Bunun yerine “Einstein-Rosen tırtıl” adını verdikleri uzun, topaklı bir yapı var. Adını, uzay-zamanın iki bölgesini birbirine bağlayan matematiksel yapı olan Einstein-Rosen Köprüsü’nden ve inişli çıkışlı, parçalı şekli nedeniyle “tırtıl”dan almıştır. Bu keşif, kuantum mekaniğinin tuhaf kurallarının bir kara delik içindeki uzay-zamanın şeklini kontrol edebildiğini kanıtlamaya yönelik önemli bir adımdır.
Karmaşık iç mekanın haritasını çıkarmak için araştırmacılar, düzenli bir kuantum durumuna sahip, mükemmel, pürüzsüz bir solucan deliğinin basit bir teorik modeliyle başladılar. Daha sonra ekip, kaotik bir kara delik çiftini taklit etmek için aralarındaki kuantum bağlantısını karıştırmak amacıyla bir bilgisayar simülasyonu kullandı. Sonunda solucan deliğinin ortaya çıkan geometrisini hesapladılar. Bu kaos sırasında sistemi istikrarlı tutabilmek için solucan deliğinin uzun ve inişli çıkışlı olması gerekiyordu.
Güvenlik duvarı paradoksuna meydan okumak
Bu uzun, sabit tırtıl solucan deliğini bulmanın sonuçları, fizikte güvenlik duvarı paradoksu olarak bilinen büyük bir çatışma açısından çok büyük olabilir. Bazı teoriler, tipik bir kara deliğin iç kısmının pürüzsüz veya sabit olmaması gerektiğini öne sürüyor. Bunun yerine uzay-zaman, kara deliğin kenarında “güvenlik duvarı” adı verilen bir enerji perdesi tarafından şiddetli bir şekilde kırılabilir. Araştırmacılar tarafından incelenen modellerde, kuantum dolanıklık dağınık ve rastgele olsa bile solucan deliği, klasik yerçekimi yasalarının hala geçerli olduğu öngörülebilir, istikrarlı bir tünel olarak kalıyor.
Bu sonuç, fizikteki en tuhaf kavramlardan ikisinin (kuantum dolaşması ve solucan delikleri) eşdeğer olduğu veya aynı madalyonun iki yüzü olduğu, yani ER=EPR varsayımı fikrini desteklemektedir. Yazarlar şöyle diyor: “Bu Mektubun yapısı ve ana sonucu, ER = EPR’nin çok daha genel bir formunu destekliyor ve tipik iç mekanların yarı klasikliğine karşı argümanlarla bir miktar gerilim içinde görünüyor.”
Yazarımız Paul Arnold tarafından sizin için yazılan, Gaby Clark tarafından düzenlenen ve Robert Egan tarafından doğrulukları kontrol edilen ve gözden geçirilen bu makale, insanların dikkatli çalışmasının sonucudur. Bağımsız bilim gazeteciliğini canlı tutmak için sizin gibi okuyuculara güveniyoruz. Bu raporlama sizin için önemliyse lütfen bağış yapmayı düşünün (özellikle aylık). Bir alacaksın reklamsız bir teşekkür olarak hesaplayın.



