CEİD

Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.

TÜRKİYE'DE KATILIMCI DEMOKRASİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ:
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN İZLENMESİ PROJESİ

Yangınlar için Goldilocks Koşulları: Yirmi yıllık veri hangi alanların en çok risk altında olduğunu göstermektedir

Küresel iklim ısınmaya devam ettikçe, ateş mevsimleri yoğunlaştı ve büyük ölçekli yangınlar dünyanın birçok yerinde daha sık hale geldi. Bitki örtüsü tipi, arazi kullanım kalıpları ve insan aktivitesi gibi faktörlerin tümü ateşleme olasılığını etkiler, ancak orman yangını proliferasyonu nihayetinde iki faktöre bağlıdır: iklim ve yakıt mevcudiyeti.

Stephanie Kampf ve meslektaşları, özellikle Batı Kuzey Amerika, Batı ve Orta Avrupa ve Güneybatı Güney Amerika’ya odaklanan, dünyanın ılıman bölgelerindeki yangın, yakıt ve iklim arasındaki ilişkileri incelediler. Üç bölgenin her biri çöl, çalı ve orman alanlarının yanı sıra kuraktan nemlere kadar değişen yerel iklimleri içerir.

Araştırmacılar, 2002 ve 2021 yılları arasında Globfire veritabanından bu bölgelerde toplam yanmış alan ve orman yangını sıklığı hakkında bilgi çektiler ve aynı dönemde NASA’nın küresel arazi örtüsü haritalama ve tahmininden (bakış) arazi örtüsü ve biyokütle üzerindeki veri sağladılar.

Ayrıca, her bölge için ortalama yıllık kuraklık endeksini (ortalama yıllık yağış ortalama yıllık evapotranspirasyona bölünerek) hesaplamak için Terracliate’den yağış ve evapotranspirasyon verilerini kullandılar. Çalışmaları dergide yayınlandı AGU İlerliyor.

Araştırmacılar, 20 yıllık çalışma döneminde ve her üç bölgede de yangınların, ara kuraklık bölgelerine kıyasla çok kuru iklimler veya çok ıslak iklimlerle bölgelerde daha küçük arazi alanlarını yaktığını buldular. Bu eğilimin kuru bölgelerde ve ıslak bölgelerde yaygın ateşleri beslemek için yeterli bitki örtüsü eksikliği ile açıklandığını ileri sürüyorlar. Buna karşılık, yanmış alanlar, biyokütle bolluğunun ve hava koşullarının yangınlara daha fazla elverişli olduğu ara bölgelerde daha büyüktü.

İncelenen üç bölgeden Kuzey Amerika en büyük toplam yanmış alana, yakılan alan kısmına ve yangın boyutlarına sahipti. Araştırmacılar, Güney Amerika’daki (Andes Dağları tarafından) ve Avrupa’daki (kapsamlı arazi kullanımı nedeniyle) bitki örtüsü alanlarının parçalanmasının muhtemelen bu bölgelerdeki yangın ve yanmış alanları sınırladığını belirtiyor. Ayrıca, artan sıcaklıkların ve kuraklığın her üç bölgede de büyük yangın riskini artırdığına dikkat çekiyorlar, bu da yangın yöneticilerinin esnek ve yerel değişikliklere duyarlı olması gerektiğini düşündürmektedir.